Fatımatüzzehra KIRAÇ – Genel Başkan Yardımcısı
Din kalıplarının aklı tutsak etmediği çağlarda kadın her toplumsal işin içinde olduğu gibi tarımda da öncü ve etkindir. Ekimden, ürün elde etmeye, ürünün işlenerek gıda zincirine sunulmasına kadar her aşamada kadın aklı, yaratıcılığı ve emeği egemen olmuştur. Yüksek uygarlıkların temelinde kadının öngörüsü, korumacılığı ve özgür istenci tarımın ve gıdanın dolayısıyla yaşam döngüsünün başat etmeni olarak tarihteki yerini almıştır. Bu nedenle de Türklüğün yüksek uygarlık çağlarında Türk kadını “Umay Ana”dır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü kıvançla kutladığımız bu günlerde Atatürk’ün Cumhuriyet için, onuncu yıl söylevindeki ” Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü” saptamasını doğru anlamak ve değerlendirmek devlet yöneticilerinin ve ulusun özen göstermesi gereken yaşamsal bir başlıktır.
Tarım devrimini yaparak yeryüzüne yayan atalarımız yaşam için dört unsuru kutsamıştır; Hava-toprak-su-ateş! Öneminden dolayı havanın toprağın ve suyun kirletilmemesine özen göstermişler, bu dengenin bozulmaması için şiirlerle, öykülerle, ozanların türküleriyle, kaya görselleriyle ve hatta yasalarla önlemler almışlardır. Ateşin kaynağı olan güneşin değerine duydukları saygı için, börklerinin yani başlıklarının tepelerine kızıl renkte bez ya da deri parçaları dikmişlerdir. Hatta bunu gören Batılı gezgin ve elçiler atalarımızı “Kızılbaşlar” olarak tanımlamışlardır.
Atatürk’ün “Tam Bağımsızlık” ilkesi ile tarım ve hayvancılığın, uygarlığın çok önemli bileşeni olduğu bilincinden uzaklaştığımız yıllar içinde kadınlarımızı ekilebilir topraklardan uzaklaştıran yönetim anlayışları ne yazık ki ülkemizi de tarımda başka ülkelerin bağımlısı durumuna düşürmüştür. Her tasarlama döneminde bütçede saptanan kırsal kalkınma destekleri ya çok yetersiz kalmış ya da uygulamalarda gerçekleştirilmediği için Cumhuriyet’in ilk onbeş yılında gıdada özüne yeterli olan ülkemiz bağımlı olmayı sürdürmektedir.
Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarındaki Türk Devrimleri’ni günümüz koşullarına, akıl ve bilimin gereklerine uyarlayarak “Yeniden Türk Devrimleri” anlayışını devlet ve toplum yaşamına kazandırmayı amaçlayan ATA PARTİ her alanda olduğu gibi kadınlarımızın öncülüğünde Türk tarımını da çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmada kararlıdır.
Uçmaktaki değerli ozanımız Neşet Ertaş’ın “Kadınlar insandır biz insanoğlu” sözünün, atalarımızın yüksek ekin değerlerinden sazına dökülmüş olduğunun bilincindeyiz. Sonsuz önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yeryüzünde gördüğünüz herşey kadının eseridir.” sözü kılavuzumuzdur.